Bu kitap, bir serinin ilk kitabı aslında. Yurt dışında bildiğim kadarıyla 9 tanesi yayınlanmış, bizde ise 4. yayınlandı. Martı Yayınlarından çıkan bu kitabı kendimce yorumladım.
Kücük Mucizeler Dükkanını ön siparişle okuokudan almıstım. Çünkü kitap ismiyle ilgimi çekti. Zor dönemlerdi benim için. Aslında sadece gerilim ve macera tarzı kitaplar okuyan benim için büyük bir değişiklikti. Bazen doğru zamanda doğru şeyler çıkar karşınıza bu kitap ta benim için öyleydi. Başka bir zaman diliminde okusaydım belki daha az etkilenirdim bilemiyorum. Neyse bu çok ta önemli değil açıkcası. İçimi ısıttı; yüreğime umut kuşunun konmasına izin verdi. Kendime gelmem için bir tokat etkisi yaptı adeta. Senin derdin dert mi a canım dedim kendi kendime.
Lydia'nın etrafındaki insanlar birbirine yumaklarla bağlanmıştı. Koşulsuz sevgi bu kadar basit aslında. Ona yüce anlamlar yüklemeye gerek yok. Var oluşu yüce zaten. Pollayannacılık belki bu, bilemiyorum ama her durumda beterin beteri vardır deriz. Onu da geçtim inanırsak yaparız diyorlar artık kitabımızın kahramanları. Bence Lydia esas karakter gibi görünse de herbiri ayrı ayrı hikayeler yazmıs.
Özetleyecek olursam bu kitabı, Lydia'nın herşeyden vazgecebılecegı bır anda hayata tutunup dükkanını açmasıyla başlayan olaylar neticesinde kursiyerlerin ve ailelerinin arasındaki bağın kuvvetlenmesine tanık olacaksınız diyebilirim. Fazla da birşey söylemiyorum ki kitabı bir an evvel temin edip okuyun bu sıcak hikayeyi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder